Intel’in 17 kbit’lik çip, şu anda kuantum bilgisini teknolojimize dahil etmek için ne kadar yakın olduğumuzu gösteriyor. Profesörler Andrew Childs ve Fred Chong, kuantum bilgisayarın potansiyeline ve pratik uygulamalar için hazır olduğunda tartılırlar.
Bilim adamları, kuantum bilgisayar uygulamasını hayata geçirmek için yıllardır çalışıyorlar ve 2017’de kaydedilen ilerleme ilerleyecek bir şey değilse de, artık bu kadar uzak bir rüyaya benzemiyor bu düşünce. Bu yıl, bir kuantum simülatörünün inşasından, ışığı kullanarak kuantum devletler kuran fizikçilere kadar, kuantum bilgisayar işlemciliğini kanıtlayan birçok gelişme kaydedildi.
Teorik uygulamaların ötesine geçen teknoloji gelişince, Çin’in kuantum uydu sistemini kullanarak Dünya’ya ya da IBM’e kuantum hesaplama işlemcisini test eden verileri göndermek için başka bir yere bakmayın. Tabii ki, Intel’in en son başarılarını getirmeden kuantum bilgisayarları hakkında konuşamazsınız: onların 17 kbit süper iletken çipi mevcut.
[irp posts=”3251″ name=”IBM 50 kubit kuantum işlemci prototipi üretti”]
Bu çalışma kayda değerdir, çünkü kuantum bilgisayarlığının teknolojimizi (ve dünyamızı) dikkate değer bir biçimde dönüştürme potansiyeli vardır. Hepsi de bu bilgisayarların bilgiyi nasıl işlediği ile ilgileniyor. Kısa bir özet olarak, geleneksel bilgi işlem, 1 veya 0 (açık veya kapalı) durumundaki bilgileri taşımak için bitleri kullanırken, kuantum bilişimi aynı anda 1 ve 0’ı temsil edebiliyor ve böylece milyonlarca kod satırını işleyebiliyor.
Kuantum bilgi işlem için bir sonraki büyük ilerlemenin ne zaman olacağı ve ortalama ne kadar kişi bu teknolojiden ne kadar faydalanabileceğini görmek ilginç olacak. Ne kadar süreceği ya da ne kadar işin gerekli olacağı ne olursa olsun, bir şey açıktır: kuantum bilgisayar dünyamıza inanılmaz derecede yakın. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?