Bilimin bir uğraş alanı da bitkiler üzerinde. Yaptıkları araştırmalar sonucunda, bitkilere parlama özelliği kazandırıldı. Yapılan işleme göre işlenen flüoresan molekülleri karanlıkta parlayan bitkiler üretebilecek seviyeye ulaştırıldı. Bu da karanlıkta parlayan bitkilerin önünü açtı. Bu akılı flüoresan madde sayesinde karanlıkta parlayan bir bitki elde ediliyor. Ancak bilimin doğaya etkisi olumlu mu sonuçlanır, olumsuz mu sonuçlanır bilinmez. Bilinen tek genetiği değiştirilen bir varlığın eskisi kadar iyi olmadığı gerçeği.
Elektrik Üretiminde Kullanılabilir
Bilim insanları keşfedilen hatta üretilen bu yeni madde ile elektrik üretiminde de fayda arayacak. Fosil yakıtlarının büyük sorunlara neden olduğunu göz önüne alırsak bu açıdan bu madde oldukça yerinde bir buluş olacaktır. Ancak kötü olan çevresel etkenlerden çabuk etkileniyor olması. Gece-gündüz farkı da eklenirse epey bir geliştirilmesi gerekiyor.
Amaçlanan diğer bir özellik de bu bitkileri manyetizma kullanarak bitkiyi dokumak. Modern tekstilde de kullanılan benzer bir yöntem sayesinde bitki dokuma amaçlanıyor. Büyük bir atılım olarak görülen bu özellik, 3D yzıcılar gibi bir dokumayı amaçlıyor.
İsrail merkezi Weizmann Enstitüsü’ndeki bilim insanı Filipe Natalio, pamuk gibi ham maddeleri deneylerinde özellikle kullanıyor. Uzun vadeli ve ekonomik olabilecek maddeleri özellikle seçiyor. Başarılı olması halinde bahçede biber, domates gibi bitkileri üretirken ışık da üreterek depolayabileceğiz. Bu da hem uzun vadeli hem de ekonomik.
Natalio’nun deyimine göre bu buluş modern çiftçilik. Yeni bir ekosistem yakın gelecekte pek olası olmasa da uzak gelecekte benzer bir girişim olacaktır.
